Hacıveyiszade Hocaefendi'yi rahmetle anıyoruz.

54120Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu Hoca Efendi vefatının 54. yılında Cuma günü Konya Ticaret Odası Konferans salonunda anılacak. Konya İl Müftülüğü, Türk Anadolu Vakfı , Hacı Veyiszâde Camii Yaşatma Vakfı tarafından birlikte organize edilen program hakkında tertip komitesi adına konuşan İl Müftüsü Şükrü Özbuğday, “Ahlak numunesi ve hizmet ehli olan hocamızı anmaktan maksadımız O’nu daha yakından anlamak ve gençlerimize örnek olacak şekilde tanıtmaktır. Bugün hocamızın yaptığı ve hizmete açtığı müesseselerden yetişen binlerce arkadaşımız dünyanın dört bir yanında hizmetlerine devam etmektedirler” dedi.
Özbuğday, “Programda, Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve Meâli, Selâmlama konuşmaları, İmam Hatip Liseleri ve Kur’an Kursları öğrencileri arasında yapılan “Allah (cc) ve Rasûlü (sav) Nasıl Bir Gençlik İstiyor?” konulu ödüllü, kompozisyon yarışmalarında dereceye girenlerin kompozisyonlarının kendileri tarafından okunması,Kaside-i Ziyaiyye’nin Hacı Veyiszâde’nin kendi sesinden aktarılması, Hacı Veyiszâde’nin hayatından kısa kesitler (piyes), Tasavvuf Musikî Korosundan İlâhiler, Ödül Takdim Töreni, Resim Sergisi ile programa katılan misafirlere hocanın örnek kişiliği yakından tanıtılacaktır. ” diye konuştu.
İl Müftüsü Şükrü Özbuğday “Mübareğin vefatından bu yana 54 yıl geçmesine rağmen genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle bu coğrafya kendisini özlemle hatırlamaktadır. Onun, örnek hal ve davranışlarını günümüz insanına anlatabilmek için bir program tertip ettik. 7 Şubat Cuma günü gerçekleştireceğimiz program Konya Ticaret Odası Konferans Salonu’nda saat 19.30’da Hacıveyiszade Mustafa Efendi’yi öğrencilerinden dinleyeceğiz. Bu anlamlı programa tüm Konyalı hemşerilerimizi davet ediyoruz” dedi.
Hacıveyiszade Mustafa Efendi
Konya’nın manevi hayatının şekillenmesinde çok önemli bir role sahip olan büyük insan, ilim ve irfanı ile gönüllere taht kurmuş olan Hacı Veyiszade Mustafa Efendi, Konya’mızın müstesna simalarından biridir. Onun eğitimci, sivil toplumcu, ahlâkî ve insana güven telkin eden yönünütam mânâsıyla öne çıkartarak günümüz genç kuşakları ile gelecek nesillere aktarmak biz Konyalılar için bir vecibedir.
Talebelerinin nakline göre, sabah namazı camiye gider, namazdan sonra aşr-ı şerif okuduktan sonra İmam-ı Azam’ın tesbihatını yapar, işrak namazına kadar sohbet ve irşat ile gönülleri coşturur, işrak namazını kılarak evine dönerdi. Eğer okullar açıksa dersine hazırlanırdı. Ders konusunda çok titizdi, hiç aksatmazdı. İmam Hatip Okulu’nda tefsir, hadis, kelam, Arapça ve fıkıh derslerine giriyordu. Derste hiçbir öğrencisini esnetmez, uyuklatmazdı. “Huysuzlar, yan kayışları kırdınız gene, çabuk toparlanınız” derdi. Onu tanıyan öğrencileri, “iki ders arasında boş dersi varsa hemen abdest tazeler ve nafile namaz kılardı” diyerek O’nun yaşantısındaki takvaya dikkat çekmektedirler. İlim talipleri ile farklı ilgilenir, nesi var nesi yoksa hepsini onlara verirdi. Öğleye kadar İmam Hatip Okulu’nde derslerle meşgul olur, öğle namazına Aziziye Camiine gelir, namazı müteakiben akla gelecek tüm sosyal ve hayır işlerine koşardı. Herkesle ilgilenir, herkese dua ederdi.
Hacı Veyiszade Mustafa Efendinin selamı meşhurdur. Çoluk çocuk, kadın erkek, yaşlı genç, ölü diri herkese selam verirdi. Çocuklar Hacı Veyiszade Mustafa Efendi selam vermeden sıraya geçer, önce selam verme işini çocuklar yapar, O da onların başını okşar, elindeki çerez torbasından sarı leblebi ikram ede ede giderdi. Hayatında İslam’ı yaşama adına ne varsa bulabileceğimiz biridir. Teheccüd namazını çocukluğundan beri hiç kaçırmamıştır. Babası Hacı Veyis Efendi ne zaman teheccüde kaldırmak için odasına girdi ise, onu uyanık bulmuş ve hanımına: “Hatun! Mustafa bizi geçti maşallah” demiştir.
İyiliğe sevinir, kötülüklere karşı irkilerek kaşını çatar, üzülür ama gıybetini ettirmez idi. Şikâyeti sevmezdi. Sık sık şöyle dua ederdi:“Allah sa’yinizi meşkûr, zenbinizi mağfur, hizmetinizi makbul eylesin.”
hacıveyiszade mustafa kurucu
1949 yılında hicaza gittiğinde, orada yeğeni Ali Ulvi Kurucu’yla görüşür. Ali Ulvi Kurucu amcasına memlekette olan biteni sorar, Hacı Veyiszade Mustafa Efendi de bir umut belirdiğini, İmam Hatip Okullarının açılacağını söyler. Ali Ulvi Kurucu ise “İlerisi olmayan bir okula kim evladını gönderir ki” der. Bunun üzerine Hacı Veyiszade Mustafa Efendi:
“Haklısın evladım ama Allah, İslam’ın bütün dinlere olan hâkimiyetini göstermeyecek mi, bunu vaat etmiyor mu? Allah’tan daha doğru sözlü kim var ki?” deyince, Ali Ulvi Kurucu “Amcacığım memleketimizden haberimiz pek olmuyor, her şey battı, bitti biliyoruz. Bundan dolayı hayret etmiş bulunmaktayım” deyince, Hacı Veyiszade Mustafa Efendi ağlayarak, “Batmadı da, bitmedi de elhamdülillah. O devirler bir keffaret dönemleriydi, borcumuz vardı ödedik. Ödeyebildiğimiz kadarıyla ödedik. Kapı az aralanır gibi oldu, bir ışık gözüküyor. Bir damla ışık, bir sürü yeri ışıtır değil mi? Işıyacak, ışıyacak…” diyerek ümidini ortaya koymuştu.
Hacı Veyiszâde İmam-Hatip Okulu’nda öğretmenlik yaparken talebeler ile yakından ilgilenir, onların derslerine iyi çalışarak büyük adam olmalarını isterdi. Ders konusunda taviz vermez, öğrencilerin nafile ibadetlerle uğraşması yerine derslerine çalışmaları gerektiğini söylerdi. Bir defasında kendisine nafile namazlarla ilgili bir şeyler sormaya çalışan öğrencisine: “Baban kılsın!… Sen nafile ile uğraşma, dersine çalış” demiştir.
Konya’lılar “Büyük Hoca büyük camiye yakışır” diye, İplikçi Câmiinde vazifeli iken, Kapu Câmiine isterler. Ama bir müddet sonra “Bu hoca namazda yürüyor, namazımız ifsat oluyor” diye Aziziye Camiine yollarlar. Bunu soranlara Hacı Veyiszade Mustafa Efendi: “Benim üç yerde aklım gider: Namazda, misafirim geldiğinde, Efendimizin ismi anıldığında. Biz Sahib-i Saadet Meab’dan fetvasını aldık, hiçbir şey lazım gelmez” buyururlar.
Hacı Veyiszade Mustafa Efendi’nin en çok söylediği sözlerden birisi de “kızmayacan, kızdırmayacan, kırmayacan, kırılmayacan.” Öğrencileri zaman zaman kızdırmak isterdi, o da size beddua edeceğim elinizi açın der ve: “Allahım bunları muallim eyle, Allahım bunları muallim eyle!” diye dua ederdi. Kızardı ama devirip dökmez, taşmazdı. Kişilere göre davranış sergilemezdi. Tavrı çok net idi. Her şeyiyle sade vatandaşın karşısında ne ise, en üst kademedeki insanlar karşısında da aynıydı. İnsan seçmezdi. İmam Hatip Okulunun yanında bazı çocuklar izmarit içerdi. Hocaefendiyi gören bu çocuklar, izmaritleri atar esas duruşa geçerdi. Hacı Veyiszade Mustafa Efendi de onların yanına gelir, selam verir, başlarını okşar, en az bir simit alacak para vererek sevindirirdi. O’nun gönül karartıcı bir cümlesi yoktu. Hayatı baştan sona zarafetle süslü bir insandı. Hizmet adamı idi.
Vefatının 54. yıldönümünde kendisini rahmetle anıyoruz.
 

Paylaşabilirsiniz...